Neden “Uzay ve Robotik Teknolojiler” Yatırım Teması?

ARAŞTIRMA MERKEZİ
1 Temmuz 2024




Uzay dediğimiz zaman akla ilk olarak uydu, uydu fırlatma teknolojileri ve uzayda seyahat geliyor. Böyle bakınca da SpaceX dışında bu fon kimlere yatırım yapabilir diye düşünenleriniz olacaktır. 

Uzay teknolojileri, uzayın keşfi, incelenmesi ve kullanılması amacıyla geliştirilen araçlar, sistemler ve teknolojiler bütünüdür. Bu kapsamda uydu sistemleri, roket ve fırlatma sistemleri, uzay madenciliği, uzayda nesnelerin interneti (IoT), savunma ve güvenlik sistemleri, uzay verileri ve analitik çözümleri ile uzayda üretim teknolojileri yer almaktadır. Uzay teknolojileri, bilimsel araştırmaların yanı sıra iletişim, navigasyon, tarım, çevre izleme ve askeri uygulamalarda geniş bir kullanım alanına sahiptir.

2023 yılında 443 milyar USD pazar büyüklüğüne sahip küresel uzay endüstrisinin, 2040 yılında 1 trilyon USD’yi geçmesi beklenmektedir. Bu denli büyük bir pazarda hali hazırda Lockheed Martin, Boeing, Airbus, Honeywell ve Northgrop Grumman gibi halka açık dev şirketler yer almaktadır. Bu şirketler ile de entegre çalışan, teknoloji geliştiren ve çok farklı müşterilere satan yüzlerce halka açık şirket düzenli takip ettiğimiz yatırım evrenimizin içerisine dahil olmakta. Uzay teması hem yapay zeka (AI) gibi devrimsel teknolojik gelişmelerden pozitifi etkileniyor hem de dünyanın içinde bulunduğu ortam bu alana yatırımları hızlandırıyor. Özellikle savunma sanayi açısından uzay teknolojileri ve uzayı kontrol etmek birinci öncelik ve devletlerden müthiş bir kaynak bu sektöre akıyor. İnsan nüfusunun artması, artan doğal kaynak ve maden ihtiyacı, çözülmesi gereken iklim problemleri gibi günümüzün milyarlarca dolar kaynak ayrılan birçok konusu Uzay teknolojileri kapsamına girmektedir. 

Uzay teknolojilerinin alt kategorileri hakkında farklı bilgilere de erişmek isterseniz Boğaziçi Ventures – “BV Insight | Uzay Teknolojileri Evreni, Yatırımlar ve Gelecek Beklentileri makalesini de inceleyebilirsiniz. 

Robotik teknolojiler’in geçmişi 20. Yüzyılın ortalarına dayanmaktadır. 1950’de George Davol “programlanabilir makine” adıyla Dünya’da ilk dijital olarak programlanabilir robotu geliştirdi. Modern endüstriyel robotların başlangıcını bu nokta olarak kabul edebiliriz. Stanford Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen Shakey, çevresini algılayan, plan yapabilen ve basit görevleri yerine getirebilen ilk robot oldu. 1980’ler sonrası tıbbi alanda ciddi gelişmeler olurken 2000 yılında FDA onayını alan Da Vinci Cerrahi sistemi robot yardımlı cerrahi işlemlerin gerçekleştirilmesi anlamında devrim yarattı. 

Günümüzde ise robotik teknolojiler çeşitli görevleri otomatikleştirmek ve insan iş gücünü desteklemek amacıyla geliştirilen sistemler, araçlar ve yazılımlar bütünüdür. Bu teknolojiler, endüstriyel otomasyondan sağlık hizmetlerine, tarımdan lojistiğe kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Robotik teknolojilerin temel bileşenleri arasında sensörler, yapay zeka, mekanik aktüatörler ve kontrol sistemleri yer almaktadır. Yapay zeka ve makine öğrenimi ile desteklenen robotlar, daha otonom ve yetenekli hale gelmiştir. Bu teknolojiler, verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ve insan güvenliğini sağlamak amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.

2030 yılında 225 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşacağı öngörülen robotik teknolojiler alanı yatırım için büyük fırsatlar içermektedir. Küresel üretim ve dağıtım kapasitesine sahip şirketler bu alandaki gelişmelerden çok hızlı pozitif etkilenecekler ve iş sonuçlarının piyasa değerlerine de yansıması kaçınılmaz olacaktır. 

Hemen her gün insan gücüne daha az ihtiyaç duyacağımız ve otomasyonun artacağı bir dünyaya girdiğimiz konuşulurken, hatta Elon Musk’ın yakın zamanda ifade ettiği gibi tüm insanlara asgari bir geçim imkanı sağlanması ve istemeyenin çalışmak zorunda olmadığı bir dünyaya adım atarken ihtiyaç duyulan iş gücünün robotlarla sağlayacağımız aşikardır. Biz de bu fon ile yeni dönem iş gücünü üreten şirketleri portföyümüzde taşıyarak önümüzdeki 10 yılın hızlı yükselecek alanında pozisyon alıyoruz. 

Robotik teknoloji üretme kapasitesine sahip halka açık şirketlere yatırım yapmanın temel nedenlerini özetlersek;

1. Pazar Büyümesi: 2021’de 79.5 milyar USD olan global robotik teknoloji pazarının 2030’da 225.65 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor. Bu, yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) %12.29 olduğu anlamına gelir.

2. Yapay Zekâ ve Otomasyon: Yapay Zeka’nın robotikte artan kullanımı, makinelerin daha akıllı ve uyarlanabilir hale gelmesini sağlarken, karmaşık görevleri daha büyük bir doğrulukla gerçekleştirebilirler.

3. Çeşitlendirilmiş Uygulamalar: Robotik teknolojiler sadece üretimde değil, sağlık, lojistik, perakende, tarım ve daha birçok sektörde kullanılıyor. Bu çeşitlilik, şirketlerin farklı sektörlerden gelir elde etmesini sağlayarak riskleri azaltır ve büyüme potansiyelini artırır. Bu nedenle de robotik teknolojilere yatırım yaparken sadece bir kaç şirket hissesini seçip almak değil çok sayıda farklı dikeylerden şirketler ile oluşturulmuş bir portföye sahip fona yatırım daha doğru olacaktır. 

4. Teknolojik İlerlemeler ve Yenilikler: Robotik alandaki sürekli yenilikler ve teknolojik ilerlemeler, şirketlerin rekabet avantajlarını korumasını ve genişlemesini sağlar. Yapay zekâ, makine öğrenimi ve IoT entegrasyonu gibi alanlardaki gelişmeler, robotların daha yetenekli ve verimli hale gelmesini sağlar .

5. Stratejik Ortaklıklar ve Satın Almalar: Robotik teknoloji şirketleri genellikle stratejik ortaklıklar ve satın almalar yoluyla büyür. Bu tür anlaşmalar, şirketlerin yeni pazarlara girmesine ve ürün portföylerini genişletmesine olanak tanır. 

6. Küresel Eğilimler: Endüstri 4.0, akıllı fabrikalar ve otomasyon gibi küresel eğilimler, robotik teknolojilere olan talebi artırmaktadır. Özellikle Asya-Pasifik bölgesi, hızlı otomasyon genişlemesi ve aktif Ar-Ge çalışmaları ile bu büyümeye öncülük etmektedir.

Boğaziçi Ventures olarak, özellikle yapay zeka teknolojisindeki gelişmelere de paralel pazarın öngörüldüğü gibi büyüyeceğini düşünerek Robotik ve Uzay teknolojilerini yatırım stratejimiz içerisine dahil ettik. Bu anlamda tamamen Robotik ve Uzay teknolojilerinde faaliyet gösteren global halka açık hisselere yatırım yapan BV Portföy Robotik ve Uzay Teknolojileri Değişken Fonumuzu (RUT) 1 Temmuz 2024 itibarıyla yatırımcılarımız ile buluşturduk. Fonumuza, RUT kodu ile TEFAS’a üye tüm aracı kurum ve bankaların internet sitelerinden ve mobil uygulamalarından hemen yatırım yapılabileceği gibi direkt BV Portföy’den hesap açarak da yatırım yapabilirsiniz.


Popüler Fonları Keşfet


Akıllı yatırım için
hemen başvurun!

En kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz!

Talebinizi aldık, ekibimiz kısa süre içinde sizinle iletişime geçecek. Lütfen beklemede kalın, teşekkür ederiz!